Mübadil
torunları duygu dolu anlar yaşadı
FOTOĞRAF : BİRİNCİ NESİL MÜBADİLLERDEN
İSTANBUL KÖKENLİ THEODORA KEFALA
4 Mayıs 2014
Türk-Yunan Nüfus Mübadelesi, UNESCO Pire-Adalar Şubesi'nin organize ettiği
etkinlikte birinci nesil mübadillerin anlatımları ile yeniden canlandı.
Yunanistan'ın başkenti Atina'da Gazeteci-yazar Thomas Sideris tarafından
hazırlanan kitabın tanıtımının da yapıldığı etkinliğe katılan çok sayıda
mübadil yakını duygusal anlar yaşadı. Programın sürprizini ise ileri yaşına
rağmen etkinliğe katılan birinci nesil mübadillerden Trabzon kökenli Stavrikos
Papavramidis (104) ile İstanbul kökenli Theodora Kefala'nın (102) anılarını
paylaşması oluşturdu.
Türkiye ve Yunanistan arasında gerçekleşen zorunlu nüfus mübadelesinin
90'ıncı yılı kapsamında "Bizim Yabancılar" adlı bir kitap hazırlayan
gazeteci-yazar Thomas Sideris, mübadillerin yerleştirildikleri yeni
vatanlarında yaşadıkları ilk günlerin acı hikâyesini anlatıyor. Ülke genelinde
bir çok ilde düzenlenen "Bizim Yabancılar" programlarının ardından bu
defa Türkiye'den binlerce mübadilin ilk ayak bastığı Pire Limanı, benzer bir
bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. Mübadillerin yeni vatanlarına
yerleştirilmelerini, Türk ve Yunan mübadillerin dilinden anlatan "Bizim
Yabancılar" adlı kitabına dair bir konuşma yapan Thomas Sideris'in
ardından siyasiler de kısa birer selamlama konuşması gerçekleştirdi. Kitapta
yer alan birinci nesil mübadillerin anıları ise tanınmış sanatçı Vana
Pefani'nin seslendirmesiyle yeniden canlandırıldı.
Programın sürprizini ise ileri yaşına rağmen etkinliğe katılan birinci
nesil mübadillerden Trabzon kökenli Stavrikos Papavramidis (104) ile İstanbul
kökenli Theodora Kefala'nın (102) anılarını paylaşması oluşturdu. Dithiramvos
Müzik Topluluğu da çaldığı mübadeleyi konu alan Ege ve İstanbul şarkıları ile
geceye renk kattı. Dönemin kıyafetlerini giyen 30 kişilik koro tarafından
seslendirilen Yunanca ve Türkçe şarkılar, mübadil torunlarını geçmişte yaşanan
acı ancak özlem dolu günlere götürdü. Yaklaşık üç saat süren etkinlik sonunda
programa destek olanlar ile birinci nesil mübadillere hediyeleri takdim edildi.
Thomas Sideris, 'Bizim Yabancılar' adlı kitabını da imzaladı.
'AYNI ACILAR YAŞANDI'
Cihan Haber Ajansı'na konuşan Sideris, 2008 yılından bu yana Türkiye ve
Yunanistan'daki mübadil mahallelerini araştırdığını belirtti.
"Yerleştirilmelerinden sonra mübadillerin günlük yaşamlarının nasıl
olduğunu öğrenmek istiyorum" diyen Sideris, şunları söyledi:
"Din temeline göre gerçekleşen nüfus mübadelesi ile gördüm ki,
mübadillerin tamamı yeni vatanlarında aynı problemlerle ve ırkçılıkla
karşılaşmışlar. Gerek ilk varış noktaları Pire Limanı ve Selanik ya da karşı
tarafta Tuzla Limanı. Kitap ve hazırladığım belgeselle mübadil mahellelerine,
komşuluk ilişkilerine ve yeni vatanlarındaki hayatlarına yoğunlaşmaya çalıştım.
Sevdiğin vatanını ve evini geride bırakmanın ne demek olduğunu anlamaya gayret
ettim. Öte yandan ise yeni bir ülkede - bu belki dil ve din bakımından sana
daha yakın olabilir ama - geride bıraktığın komşuların, sevdiklerin ve evinin
ne anlama geldiğini kavramaya çaba harcadım."
Mübadele ile birlikte iki tarafın da aynı acıyı yaşadığını belirten
Sideris, Yunanistan'a giden Rumların 'Türk Tohumu', Yunanistan'dan gelen
Türklerin ise 'Rum dölü' ve 'Gâvur' olarak aşağılandığını belirtti. "Hem
Yunan hem de Türk mübadiller, nüfus mübadelesinden önce birbirlerine karşı
sevgi dolu olduklarını söylediler." diyen Sideris, "Dini ve etnik
topluluklar, birbirileriyle dayanışma ve barış içerisinde yaşıyorlardı.
Mübadele ile birlikte bunların hepsi değişti. Çünkü birileri, nüfus mübadelesi
olması gerektiğine karar vermişti." ifadelerini kullandı.
İstanbul'da birinci nesil mübadil Lütfü Karadağ ile yaptığı söyleşiyi
hatırlatan Sideris, şöyle konuştu: "Bana Yanya'da Babi adlı arkadaşıyla
nasıl birlikte oyunlar oynadıklarını anlattı. Yunan ordusunun Anadolu'ya
geçmesiyle birlikte, bu defa çocukların pencere pancurlarına taşla vurarak
Yunan ordusunun marşlarını okumaya başladıklarını söyledi. Bana o zamana kadar
Babi ile çok uyumlu bir arkadaşlıkları olduğunu belirtti. Ancak bizi doğrudan
ilgilendirmeyen bir gelişme sebebiyle ilişkilerimiz bozuldu. Daha sonra babam,
sadece gemide üşümemek için bir kaç parça eşya alarak ayrılmamız gerektiğini
söyledi. Bunlar gerçekten çok etkileyici anılar. Yunan tarafında da benzerleri
yaşandı."
'BENİM İÇİN ÖNCE İNSAN'
Mübadele konusunda insani boyutu öne çıkararak araştırmalar yaptığını
anlatan yazar, sözlerini şöyle tamamladı: "Kitabımda ve belgeselde
meseleleri objektif olarak görmeye çalıştım. Ne kadar Yunan uzmandan görüş
aldıysam bir o kadar da Türk uzmandan görüş aldım. Artık çok daha sakin bir
şekilde konuları değerlendirme zamanı geldi. Hem Türkiye'de hem de
Yunanistan'da bu çerçevede konuları ve gelişmeleri değerlendiren ciddi sesler
var. Ben insana yoğunlaşıyorum. Sınırların, polikaların ve şartların üzerinde
insanlar var. "Bizim Yabancılar"a konuşan mübadillerin, Ege'nin barış
ve sevgi denizi olduklarına inanıyorum. Bu konuda en mükemmel mesajı
veriyorlar."
MÜBADELE BELGESELİ EYLÜL AYINDA SİNEMALARDA
Thomas Sideris'in
hazırladığı Türk-Yunan mübadelesini konu alan 'Ruhun Üzerindeki Gölge' adlı
belgesel, Eylül ayında sinemalarda izleyici ile buluşacak. Çekimleri 2 yıl
süren belgeselin montajı tamamlanmak üzere. Belgeselde 35 kişi ile yapılmış
söyleşi yer alacak. Bu bağlamda geçen yıl Tuzla Belediyesi'nin organizasyonu
Yunanistan'daki limanları gezen mübadil torunları ile yapılmış söyleşiler ve
yaşanan duygu dolu anlar da belgeselde yer alacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder